- uyum sağlamak
- to be attuned to
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
uyum sağlamak
Look at other dictionaries:
dengeyi sağlamak — iki kişi, durum veya olay arasında orta yolu bulmak, uyum sağlamak İnsan başka türlü düşünmez: aklına danışır, duygularını dinler, ikisi arasında dengeyi sağlayacak bir yol bulmaya çalışır. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
aliterasyon — is., ed., Fr. allitération Şiir ve nesirde uyum sağlamak için söz başlarında ve ortalarında aynı ünsüzün veya aynı hecelerin tekrarlanması … Çağatay Osmanlı Sözlük
eş güdümlemek — i Belli bir amaca ulaşmak için türlü işler arasında bağlantı, ilişki, düzen ve uyum sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
revanlaşmak — nsz Yürüyüp gitmek, uyum sağlamak Her şey, arabacı ve atlar bile artık bizim neşemizin ahengiyle revanlaşırdı. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortama ayak uydurmak — çevreye uyum sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortama uymak — çevreye uyum sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
koordine etmek — uyum ve düzen sağlamak Evli adamın mutluluğu kabilesinin tek tek mutluluğunu koordine edebiliş yeteneğine bağlıdır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahenk — is., gi, Far. āheng 1) Uyum Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı. M. C. Kuntay 2) mec. Anlaşma, uyuşma (II) Biz bu işin içine girmeyelim. Ahengi bozarız. H. Taner 3) esk. Çalgılı eğlence Bütün komşular o gece gürültüden, ahenkten… … Çağatay Osmanlı Sözlük
denge — is. 1) Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans 2) Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar Ruhsal denge. 3) Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması 4) Ekonomik hayatın uyumlu düzeni 5) fiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
mutabakat — is., Ar. muṭābaḳat 1) Uzlaşma 2) Uygunluk 3) biy., esk. Uyum Birleşik Sözler mutabakat zaptı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mutabakat sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
